25 Şubat 2018 Pazar

METİN FEYZİOĞLU'NUN 23 NİSAN MÜSAMERESİ GÖRÜNÜMLÜ 24 ŞUBAT ŞOVUNDAN NOTLAR

TBB'nin çağrısıyla 24 Şubat'ta binlerce avukat Ankara'da toplandı. 
Ben de oradaydım. Ancak erken ayrıldım. 

  1. Şov ve ayrımcılık salona girişte başlamıştı. Baro başkanları, delegeler vs. avukatlardan üstün kabul edilip onlara ayrı bir giriş kapısı ayrılmıştı.
    Ama hesapları tutmadı sanırım, avukatlar bu ayrımı iplemedi, baro başkanları ayakta kaldı.
  2. Toplantıyla ilgisi olmamasına rağmen "Şehit yakınları ve gaziler, siyasi parti temsilcileri vs" için de pozitif ayrımcılık yapılmıştı.
  3. Salona, "Türkiye Barolar Birliği ve Barolar Türkiye'dir." sloganı asılmıştı. Sevgili TBB, kuruluş kanununuz açık, hakkını verebilirseniz, kamu kurumu niteliğinde meslek örgütüsünüz. Ne az, ne de fazla. Bence abartmayın. Kişi/kurum kendini, haddini bilmeli. Rolünün hakkını vermeli. Kendinizi olduğundan farklı göstermeye çalışırsanız, kapasitenizi aşan işlere, mesela fındık taban fiyatını çözmeye talip olursanız, ne kuruluş kanunuzun hakkını verebilirsiniz, ne de fındık taban fiyatını yükseltebilirsiniz.
  4. TBB Başkanından önce konuşan sunucu, sloganlarla dolu bir konuşma yaptı, Türk, bölücü, üniter devlet vs soslu bir konuşma. MHP veya Vatan Partisi mitingi gibi.
  5. Hakkını verelim, TBB Başkanı coşkuyla alkışlandı, salon coşkuluydu. 
  6. Avukatlar bayrak salladı, selfi çekti, dans etti, arada, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz." diye slogan attı.
  7. TBB Başkanı, terörle mücadele gazilerini isimleri ile anons etti, salon alkışladı, yeterli bulmadı, ayakta alkış istedi, salon ayağa kalktı.
  8. Emekli subay ve astsubay dernekleri temsilcilerini anons etti. 
  9. Telafer'deki "soykırımdan" ana vatanlarına gelen aileleri, Türkmenleri anons etti. 
  10. TBB Başkanı, Kore ve Kıbrıs gazilerini bile takdim etti konuşmasında. 
  11. Köy korucularına da selam söyledi, TBB'nin en büyük meslek örgütü olduğunu iddia etti.
  12. Hiçbir baro azınlıkların elinde değildir dedi. Ne demek istedi anlamadım.
  13. Fondaki "Birlik Marşı" adlı şarkının, "Bize bizlerden başkası dost olmaz, ne çok batı ne çok doğu bize uymaz" şeklindeki nakaratı her konuşma arasında çalındı.
  14. TBB yönetim ve denetim vs kurulu üyelerini sahneye çıkardı, konuşması boyunca hepsi sahnede kaldı, hepsi farklı bir ilden geldiği için TBB'nin Türkiye'yi temsil ettiğini ispatlamaya çalıştı. Türkiye'yi Anadolu ve Trakya olarak alt bölümlere ayırmayı tercih etti. (Belki Nutuk'tan esinlenmiştir, bilemiyorum.)
  15. Başbakan Binali Yıldırım ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e teşekkür etti.
  16. TBB Başkanı, yerli, milli olduğunu ispatlamak için tertiplemişti bu organizasyonu anlaşılan. Bir ara evrensel değerlere atıf yapar gibi oldu ama sonra evrensel ilkelerin kaynağının Anadolu olduğunu söyledi.
  17. Türkiye'de son yıllarda yaygın şekilde denk geldiğimiz, Dünya'nın en büyüğü/ilki veya Türkiye'nin en büyüğü/ilki vurgusunu TBB Başkanı da yaptı. Elince bir inceleme, istatistik vs olmamasına rağmen bu toplantıyı en büyük ilan etti. En büyük olup olmadığını bilmiyoruz. Ama büyüklük değil işlev önemli, onu biliyoruz. Gözlemlediğimiz kadarıyla bu toplantının tek işlevi Metin Feyzioğlu'nu heyacanlandıran bir şov olması. Salondaki coşkuyu, tüm Türkiye'nin coşkusu sanması. Mesleki bir işlevi olacağına ise inanmıyorum.
  18. TBB Başkanı, OHAL'den, yargının ve savunmanın sorunlarından, KHK ile kapatılarn hukuk derneklerinden, tutuklu avukatlardan, uygulanmayan AYM kararlarından, OHAL KHK'lerinden, TBB'yi, avukatları ve savunmayı nasıl daha ileriye taşıyacağımızdan bahsetmedi hiç. 
Anladığımız kadarıyla Metin Feyzioğlu korkuyor, çok korkuyor. Bu nedenle AKP, OHAL ve Cumhurbaşkanı'nın savunma ve yargıda yol açtığı sorunlara değinemedi. Belki de korku değildir sebebi, bu sorunları önemsemiyordur.
Ancak, Cumhurbaşkanına, ne kadar yerli, ne kadar milli olduğunu ispatlamaya çalışması, hak, hukuku bir tarafa itmesini korkusunun kanıtı olarak değerlendirdik.
Avukatlar ve sorunları umurunda değil. OHAL ve OHAL KHK'leri ile fazlasıyla barışık. 
Türkçü, devletçi, yerli ve milli ideolojisini, TBB imkanlarını kullanarak topluma aktarmaya çalışıyor, mesleki değil, siyasi emelleri için TBB imkanlarını kullanıyor.
Ama kabahat Metin Feyzioğlu'nun değil. 2 yılda bir yapılan baro seçimlerine gidip zoraki oy kullanan, önüne atılan listeye oy veren, yani listedeki ismi çizme, başka isim yazma zahmetine bile katılmayan, her sorunu baronun çözmesini bekleyen, elini taşın altına koymayan, birlik olmayan avukatların, yani bizlerin. 
Fakirlik veya adaletsizlik kader değil, tercihimiz.


Not: TBB Başkanının Irak Türkmenlerini soydaşı olarak gördüğünü anlıyoruz, Irak Kürtlerini neyi olarak gördüğünü ise ancak tahmin edebiliriz. Kanımızca, TBB Irak'tan veya başka ülkeden kaçmak zorunda kalanın milliyeti veya dini ile ilgilenmemeli, insan hakları, mülteci haklarıyla ilgilenmeli. Irak'tan kaçanların Türkmen olanlarıyla dayanışmak isteyen tabi ki Türkmen odaklı dernek, vakıf, oluşum vs kurabilir.

TBB sitesindeki konuşma metni için, https://www.barobirlik.org.tr/Detay79864.tbb

Konuşmanın videosu için, https://www.facebook.com/AlaturkaOnline/videos/10156212150670439

Resmi konuşma metninde olmayan, "Hiçbir baro ve birliğimiz azınlıkların elinde değildir." cümlesini videonun 1. saati 15 dakikasından sonra izleyebilirsiniz.

Gönderen Kemal VURALDOĞAN zaman: 23:45

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)