27 Temmuz 2016 Çarşamba

"YARI ZAMANLI İŞÇİ YARI ZAMANLI SERBEST AVUKATLIK" İŞÇİ VEYA İŞVEREN AVUKATLAR İÇİN BİR ÇÖZÜM OLABİLİR Mİ?

İşçi avukatlar haklı olarak, aldıkları ücretin düşüklüğünden, çalışma saatlerinin uzunluğundan, mesleki gelişim sağlayamamaktan şikayetçiler.

İşveren avukatlar haklı olarak, işçi avukatların tecrübesizliğinden, inisiyatif alamamasından, işçi çalıştırmalarına rağmen kendilerinin de günün önemli bir kısmını çalışmakla geçirmelerinden şikayetçiler.

Dünyada tek gerçek, tek kaçınılmaz şey ölüm.

Ölüm gelmeden önce, işçi avukatların iyi bir yaşam kurmaları, işveren avukatların kurdukları işyerinin cefasını çekmek yerine sefasını sürmeleri lazım.

Mümkün mü?

Türkiye şartlarının elverdiği ölçüde mümkün. Taraflar dürüst ve çalışkan olursa mümkün.

  1. İşçi avukat yeni mezunsa ilk 6-12 ay büroya ağırlık vermeli hem mesleğe ısınmalı hem de büronun işlerine aşina olmalı. Bu süreçte işveren avukat usta çırak ilişkisi kurmalı, işçi avukatın mesleki gelişimine özel zaman ayırmalı.
  2. Sonrasında tam zamanlı çalışmadan yarı zamanlı çalışmaya geçilmeli. Yarı zaman, ilk yıllarda 1 gün işçinin 4 gün işverenin olacak şekilde ayarlanabilir. 
  3. Yani 12 aylık ısınma ve alışma süresinden sonra işçi avukat kendi adına işyeri açılışı yapacak ve işveren avukatın bürosunda aynı zamanda kiracı olacaktır. Bu usul nedeniyle, kira stopajı, beyanname ve mali müşavir masrafı gibi giderleri olacaktır.
  4. İşçi avukatın kendi adına işyeri açması aynı zamanda işçi olarak çalışmasına engel olmayacağı için işveren avukat yine 30 gün üzerinden prim ödeyecek ama haftanın 1 gününe denk gelecek zamanda rahatsız edilmeden işçi avukatın kendi adına çalışmasına engel olmayacaktır. İşçi avukatın kendi adına çalışmasının tamamı kendisine kalacaktır. 
  5. Tam zamanlı çalışmadan yarı zamanlı çalışmaya geçiş nedeniyle işçi avukatın ücretinde orantılı indirim yapılabileceği gibi yıl sonu yapılması beklenen ücret artışı yapılmayarak da denge sağlanabilir.
  6. Özetle, işveren avukat, işçi avukata aylık ücret ödeyecek, işçi avukatın SGK primini yatıracak, karşılığında haftada 4 gün hizmet bekleyecektir. Büronun sekreter, internet, telefon, faks, yemek vs. her türlü gideri işveren avukat tarafından karşılanacak, bu kalemler nedeniyle işçi avukattan para almayacaktır.
  7. İşçi avukat ise sadece gelir vergisi, KDV vergisi, kira stopajı gibi kişisel giderlerini karşılayacaktır. Taraflar arasında kira sözleşmesi olsa da gerçekte kira ödenmeyecektir. İşçi avukat, haftada bir güne denk gelen zamanda kendi işlerini takip edecek, serbest avukat olarak kazandığı her türlü gelir kendisine ait olacaktır.
  8. Eğer taraflar dürüst ve çalışkan olursa aynı zamanda serbest avukatlık yapan işçi avukatın inisiyatif alma yeteneği gelişecek, işveren avukatın dosyalarını talimatla değil de "ortak" gibi kendi işi gibi takip edecektir. Çünkü o dosyalarda öğrendiği bilgilerle kendi müvekkillerine kaliteli hizmet sunacak, mesleki gelişimini hızlandıracaktır. Aynı zamanda serbest avukatlık yaptığı için müvekkil psikolojisini gözetecek, davayı kaybettim, duruşmaya giremedim, dava uzadı vs. demenin zorluğunu görecektir. İşyeri açılısı sürecinde damga vergisi, gelir, gider vs. gibi kavramları öğrendiği için artık işveren avukatın giderlerini belgeleyecek, bu giderleri işveren avukatın gelir vergisi ve KDV den indirmesi için çaba gösterecektir. Mesela damga vergisini bildiği için artık her sözleşmeye 2 nüshadır yazmadan önce en az 2 defa düşünecektir. Genç olmanın/teknolojiye yatkınlığın verdiği yetenekleri kendi işinde kullandığı gibi işveren avukatın da dikkatine sunacak, onun işlerinde de kullanacaktır. İşveren avukatın sürekli talimatlarını almak yerine ona çeşitli önerilerle gidecek, işveren avukatın karşı taraf vekalet ücretine hak kazanabilmesi için en umutsuz dosyalara bile asılacaktır. Çünkü karşı taraf vekalet ücretinin nelere merhem olduğunu kendi dosyalarında öğrenmiştir. İşçi avukat kendi işini de aldığı ve tüm geliri kendisine ait olduğu için, o bir günlük çalışma ile bazen işçi avukat ücreti kadar para kazanmaya başlayacaktır.
  9. İşveren avukat ise, daha önce haftanın 5 gününde bitmeyen işlerin artık 3-4 günde bittiğini, işçi avukatın artık daha az soru sorduğunu, daha fazla inisiyatif kullandığını, işveren avukatın müvekkillerine karşı daha anlayışlı olduğunu, işçi avukatın kişisel dosyalarında edindiği tecrübeyi işveren avukatın dosyalarına aktardığını görecektir. Yani işveren avukat gönül rahatlığıyla tatile çıkabilecek, 1-2 yılda bir işçi avukat değiştirmek zorunda kalmayacak, işçi avukatın hatalarını takip etmek yerine, kendi hatalarını denetleyebilecek bir çalışma arkadaşına kavuşacaktır. Beraber çalıştığı avukatın kişisel işlerinden kazandıkları ile daha onurlu bir hayat sürdüğünü görecek, işveren avukatlarda az veya çok olan cimrilikten işçisinin daha az etkilenmesi onu rahatlatacaktır.
  10. Özlü ifade edersek, işveren avukat tecrübeli işçi avukat ihtiyacını karşılayacak, müvekkilerini ve çalışma düzenini bilen bir işçi avukat ile en az 5 yıl çalışacaktır. 
  11. İşçi avukat ise hem ilk yıllarda emsallerine göre daha fazla para kazanacak hem de serbest avukat vizyonunu işçi avukatlık yaparken kazanacaktır.
2003 Haziranında işçi avukat olarak çalışmaya başladığım büroda, bir çok tesadüfün yan yana gelmesi nedeniyle 2004 yılından itibaren yukarıdakine benzer bir çalışma usulü ile çalışmaya başladım. Benzer diyorum çünkü kendi işime ayıracağım zamanı kesin şekilde belirlememiştik, işçi avukatlığım gayri resmi ilişkiye dayanıyordu yani kendi Bağ-kur primimi kendim yatırıyordum. Bu şekilde 5 yıl çalıştım. İyi ki sadece işçi avukat olmadım, iyi ki hemen büro açmadım.

İşveren avukatlığım dönemimde de aynı usulü işçi avukatlarla uygulamaya çalıştım. Mevzuat izin verdiği için SGK primlerini ben yatırıyorum. Sadece işçi avukatlık yapan emsallerine göre daha fazla kazanmaları, mesleki gelişimlerin daha hızlı olması, avukatlık büroma sadece işçi avukatlık yapan birinden daha fazla katkı sunmaları, yani inisiyatif kullanmaları beni fazlasıyla mutlu ediyor.

Avukatlık bürolarında kurulan düzenler, çalışma usulleri yürümüyor.

Her iki taraf da mutsuz ve şikayetçi. Daha fazla dibe vurmadan bir şey yapmalı! Dürüstlüğe ve çalışmaya dayanan bir şey....

5 yorum:

  1. Faydalı ve makul bir çalışma şekli gibi duruyor. Teşekkürler.
    Bu arada Facebook'ta gönderi kaldırılınca "alım yapacağınız zaman haberin verin" yorumuna verdiğiniz cevabı göremedim.

    YanıtlaSil
  2. Bu çalışma şekli emsal teşkil edilerek ülke genelinde uygulanmalı ; kazandırdığınız bakış açısı için teşekkürler üstadım

    YanıtlaSil
  3. Merhaba üstadım. Güzel bir yazı ve yeni bir bakış açısı olarak ilgimi çekti. Hiç kendi ofisimi açma hayalim olmadı; ama ömür boyu da işçi avukat olarak kalmak istemediğimden biraz sürükleniyor gibiyim. Meslekte 2,5. yılımdayım, başladığım ofiste. Aslında öyle büyütülecek sıkıntılarım da yok. Ancak, hayat standartları sebebim. Sadece icra ve iflas hukuku ile ilgileniyorum ve bir çok meslektaşımın aksine icra hukukunu ve birlikte çalıştığım avukatları seviyorum. Yalnız haftanın 5 günü zor yetişiyorum işlere. Kendi işimi alabileceğimi söylemişlerdi ama sanırım alacağım işlere yetişemeyeceğim, müvekkilleri tatmin edemeyeceğim korkusuyla cesaret edemiyorum. Şu an kurumla çalışma rahatlığından sonra (müvekkilimin mesaisi benden önce bitiyor :) ) bireysel müvekkillerle (tabiri caizse) uğraşacağımı düşündüğümde ise iyice geriliyorum. Bu da hitap ettiğiniz genç meslektaşlarınızdan birinin duygu durumu ifadesi olsun. Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  4. Kemal bey bu dedikleriniz barolar tarafından sistematik bir şekilde uygulansa ve taraflar bu şekilde buluşturulabilse belki de bir çok sıkıntı aşılabilir...

    YanıtlaSil