Blog sahibi avukatlık mesleğinin usta çırak ilişkisi gerektirdiğine inanmaktadır. Kendisini usta değil, kalfa olarak görmesine rağmen, kalfalık sürecinde kullandığı yol ve yöntemleri paylaşarak usta bulamayan çıraklara ulaşmaya çalışmaktadır. Herkesin etkili bir hukuki yardım alma hakkı vardır. Blog sahibinin amacı bu hakkın kullanılmasına zerre kadar da olsa katkıda bulunmaktır.
16 Aralık 2014 Salı
DANIŞTAY'DA ÜÇ YABANCI OYNATMA PARDON ÜÇ YABANCI HAKİM HAKKI
Sevgili Danıştay,
Ben kendimi serbest avukat zannediyorum ama biliyorum sen bana o gözle bakmıyorsun. Onun için mümkün mertebe evine gelmiyorum, x raylerinden geçmiyorum. Hadi beni geç, sen yüksek mahkemesin ya başka hukukçuyu beğenmezsin, beni o nedenle ciddiye almıyorsun, eyvallah.
Biliyor musun sen davacıları da ciddiye almıyorsun. Davacının dosyanın tarafı olduğunun farkında değilsin! Öyle olsa mesela birinci savunma eklerini, ikinci savunma eklerini iki nüsha istersin ve davacıya bir örneğini tebliğ edersin. Masraflı mu olur, olsun! Olmasın mı? Davalı idareye CD'ye kaydet dersin olur biter. Ama davacıya ne gerek var, Türkiye'de senden iyi hukuk bilen yok, davacı öyle dese ne olur, böyle dese ne olur! Sen çözersin dosyayı tek başına, davacıya ne hacet!
Şimdi bana, ayrımcılık olmasın, erkek üyelerin bıyık altından, kadın üyelerin de saç altından gülüyordur, İYUK'u okumamış diye. İYUK'da eskiden savcı görüşünün tebliği de yoktu, ne oldu? Gavuristanda bir mahkeme, hem de sözleşmesinin kenarında, sağında ve hatta solunda Danıştay falan yazmayan bir sözleşmedeki adil yargılanma ilkesine aykırı buldu bunu. Sen neden bulamıyorsun, sen neden iYUK'u tanrı kelamı kabul ediyorsun?
Sevgili Danıştay, ben yoruldum artık. Yabancı hakkı kullanmak istiyorum, hani futboldaki gibi. Dairelerin 5 üyeli ya, üç yabancı iki yerli olsun mesela. Bakarsın futboldaki gibi tutar. Ne dersin ?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder