24 Şubat 2013 Pazar

İLERİ DEMOKRASİYE HAMAMLI ADLİYE İLE GEÇİLİR!


Sevgili Adalet Bakanlığı tip adliye projeleri hazırlamış. Hazırlamış ama bize sormamış. O sormasa da biz bildiğimizi söyleriz.

Devir ileri demokrasi değil mi? O zaman adliyeleri de ileri demokrasiye geçirmek lazım. Adliye de ileri demokrasinin ilk şartı hamam. Artık zemin kata mı olur, terasa mı olur. Tuvaletsiz olur ama hamamsız olmaz.

Hamam olmazsa yeni adliyeye önceki adliye çalışanları, avukatlar, hakimler, savcılar abdestiz, tövbesiz girer ki bunun türküsü bile yakılmıştır, “yeni adalet eski hamam eski tas”. Hamamlı adliyenin müellifi türküyü yakanlar olup onları anmadan devam etmek fikir hırsızlığıdır ki bizde zerresi bulunmaz.

Abdest dediğim bildiğiniz abdestlerden değil, gusül abdesti hiç değil. Evvela hamama girilecek, bilinen bilumum abdestler alınacak, dualar edilecek, tellakla beraber kirden, terden, eskiden kalan her şeyden arınılacak ve tellağın kesesinin değmediği yer kalmayacak. Kırk ayrı vilayetteki kırk ayrı çeşmeden alınan, kırk ayrı kazanda kaynatılıp kırk ayrı tasta kırk ayrı Huri, durumuna göre Nuri tarafından dökülen su ile abdest tamamlanacak.

Abdesti anladınız tabi ama tövbeye gelince format müptelası bilgisayara döndünüz. Sabırlı olun onun da masa üstünde kısa yolu var.

Abdestli şekilde kırk ayrı duruşma salonuna kırk ayrı adım atık, her duruşma salonunda kırk defa kendi etrafında döndükten sonra  40 adım daha atılacak, önümüz Adliyeye arkamız Adalet Bakanlığı’na olacak şekilde, “Devletin, sermayenin ve de bilumum yetim hakkı düşmanının değil adaletin hukukçusu olacağıma, rüşvete alarak veya vererek aracılık yapmayacağıma, sadece harç hesabı yaparken değil adalet dağıtırken de kuyumcu terazisini kullanacağıma, bilirkişi raporlarının sonuç bölümünü değil tamamını okuyacağıma, her ay bir AİHM kararının özetini ezberleyeceğime, sanığa, tanığa siz diyeceğime bunu beceremezsem bağırmayacağıma, duruşmaları saatinde alacağıma, dosyaların tamamını okuyacağıma, bunu beceremezsem önemli belgelerle yetineceğime, icra takibinde borçluyu veya alacaklıyı kayırmayacağıma, ATGV araçları/taksiciler kar etsin diye tarafların aracına binmezlik yapmayacağıma, müvekkilime zamanında bilgi vereceğime, davanın uzamaması için elimden geleni yapacağıma, delilleri toplamadan dava açmayacağıma, delilleri toplamadan davaya cevap vermeyeceğime, mahkemeye sunduğum her şeyin bir örneğini  karşı tarafa da vereceğime, duruşma gününü beklemeden bilirkişi raporlarını ve dilekçelerimi tebliğe çıkaracağıma,  adam olacağıma, insan olacağıma, insanın insana kul edilmesine aracılık yapmayacağıma, işkenceciyi korumayacağıma, dik duracağıma, ayçiçeği misali her iktidarı gördüğümde dönmeyeceğime yemin eder bundan önce bu ve benzerlerini yaptıysam tövbe ederim”

Velhasıl adliye avukatsız olur, savcısız olur[1] ama hamamsız olmaz…



[1] http://www.bianet.org/bianet/siyaset/138587-ceza-davalarinda-yargic-da-savci-da-olmasin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder